İSPANYA GAY LIFE- BARCELONA'DA GAY OLMAK

İSPANYA GAY LIFE- BARCELONA'DA GAY OLMAK

      Ankara kızlarıyla( gayleriyle)çok iyi anlaşırım,aslında Ankara kızlarıyla hiç anlaşamam. Çünkü ben dengesiz, tutarsız, egoist, histriotonik kişilik bozukluğu olan, bencilin biriyim. E bu kadarını bir arada toplamışlarsa aynı cümlede ve aynı kişide; illa ki haklılardır. Tüm arkadaşlıklarında yarı yolda bırakılmış biri olarak Can’la da benzer şeyler yaşadık. Pek sever gösterişi, Odtü'lü olduğu bile yalan olan arkadaşım Can meğer Kırıkkale Üniversitesi mezunuymuş, sandığım kadar maaş almıyor, sandığım kadar iyi bir pozisyonda çalışmıyormuş ve ingilizcesi çok azmış,ne önemi varsa benim bunları farklı bilmemin. O bunları böyle söylemeyi tercih etmiş. Antalya tatilinde tanıştık onla, ben ailemle gitmiştim, oysa arkadaşıyla. Fena olmayan bir başlangıç sonrası Ankara’ya onu görmeye gittim, gerisini pek de anlatmayım..Can' a göre de ben çok tehlikeli,kötü kalpli,bencil,egoist,zalim biriyim..2 3 sene kör topal ilerleyen arkadaşlığımız sonucu beraber tatile gitmeye karar verip 6 ay sonrasına Barcelona’ya bilet aldık. 

    Amsterdam da neydi Barcelona dururken dünyanın gay merkezi. Bu süreçte en az 2 3 ay küs kaldık, sonra barıştık, sonra tekrar küstük,sonra tekrar barıştık, her küslükte en az 3er paragraflık birer Whatssap metinleriyle benim ne kadar korkunç, tehlikeli, saygısız, kendinibilmez gibi onlarca sahip olduğum sıfatla yargıladıktan sonra pek de geri adım atmaktan kalmayan Can bu süreçte İstanbul ‘a bile geldi arkadaşı Gökhan’la. Gökhan Can’ın daha samimi ve sorunsuz versiyonu bir Ankara kızıydı. O da hepimiz gibi kendini but laço ( tam bir erkek) sanırdı, ama ablanız (ben ) herkesi 25 km öteden tanıyan biri olduğu için yemezler canım diye en başından abla, kız diye hitaplara başlamıştım. Gökhanla samimiyetimiz Can’ın bana öfke kusmasına sebep olmuştu. O tanıştırmıştı, nasıl samimi olurduk, bar çıkışı nasıl bana geçerdik, nasıl kahvaltı hazırlardım ona, nasıl gullüm ( eğlence) yapardık. Can en değerlimiz olmalı, en çok ona sormalı, en çok onu sevmeliydik. Arkadaşlığımız pek tamir olamayacak şekilde kırılıp dökülürken gitmemize 2 ay kalmıştı. Tatilimizle ilgili bile tartışmalarımız oluyordu. Ben tüm gün gezeceğimiz için çok iyi bir yerde kalmamıza gerek olmadığını söylerken , Can elbette iyi bir otelde kalmayı öneriyordu. Onun özgüven sorunu mekan mekan gezdiremeyeceği için iyi bir otelde kalmasını isteme sebebini yeni yeni anlıyorum. Bizlerin özgüven sorunu hiç onunkinin yanında... ben tüm gay mekanları ziyaret edip , tüm çılgınlıkları yapacaktım. Peki Can gelecek miydi tüm barlara, çıplak saunalara, gösterecek miydi bedenini... sanmıyorum.. sorgulamaya gerek kalmadı , son 2 ay hiç görüşmedik konuşmadık ve Can gelmedi. Gokhandan biletini iptal ettiğini duydum. 
     Neden hiç unutmadım bilmiyorum 6 Ekimde Barcelona ‘ya gitmek üzere uçağa bindim. 
İndiğimde ilk işim simkart alıp şehir merkezine gitmek oldu. Bulduğum hostel çok merkeziydi. İlk kez bir hostelde kalacaktım, 12 kişilik odada kalanların yaşı 20 ile 45 arasındaydı. Pek rahat edemem gibi düşünüyordum, duştan sonra 2metrekareden küçük banyoda zoraki giyindikten sonra herkesin birbiri yanında rahatça giyinip soyunduğunu görünce ben de daha rahat takılmaya başladım. Günlük 20 euro olan hostel gayet rahattı. Daha fazla gezip, konaklamaya daha az harcama adına artık hostelde kalabilirdim. Kahvaltısı sadece 3 euro ve tüm gün çay kahvesi ücretsizdi üstelik. Sonra gidip bir bisiklet kiraladım ( 24 saati 6 euro) ve şehri keşfetmeye başladım. Amsterdam kadar huzurlu ve dingin değildi. Hatta aksine İstanbul gibi kaotikti. Evsizler, hırsızlar, uyuşturucu bağımlıları vardı ve herkes birbirini uyarıyordu dikkatli olması için. Bisiklet kiraladığım yer iki tane anahtar vermişti çalınmaması için bisikletin. İlk ziyaretim elbette ki dünyaca ünlü Sauna Gay Casanova oldu. Daha çok gençlerin olduğu , çoğu kişinin arkadaşıyla geldiği sauna devasa büyüklükte ve 3 katlıydı. Hijyenik derecesinde olmasa da temizdi, grup olarak gelip eğlenen ispanyol gençler çoğunlukta olmakla beraber, her yaş ve her milliyetten tipler vardı. En alt katta bir havuzu var ki ne havuz, insan kendini star sanıyor havuzda, jakuzi gibi heryerinden sular fışkırıyor, rengarenk ışıklar yanıyor, sürekli kafa patlatmayan bir müzik sesi de var.. Taş gibi çocuklar var ki bir tanesine gözüm takıldı kaldı. Pornolarda bile görmediğim kadar iddiali. Bu bana pas vermez derken bi baktım kaş göz yapıyor, hemen gittim, oda büyüklüğünde bir antiktiyatroya benzeyen porno odasında ekranda bir porno varken beni ağzına aldı, 4 5 kişinin izlemesin eşliğinde beni boşalttı. Yine aktif olmak bana kalmıştı ama bu kadar taş bir çocukla olmuş olmanın verdiği özgüvenle kasıla kasıla çıktım. Bir çocuk gözümün önünde bayıldı. Anladım ki Barcelona gayleri de kimyasallarla yeterince yakındı. Ne ben ne arkadaşlarım hiç bulaşmamıştık bu işlere, saunada kaç saat kaldığımı hatırlamıyorum, çıktığımda inanılmaz yorgundum ve bir kahve içmek için oturdum. Bir grindr açayım dedim ki en uzak olan 300 metre. Barcelonada metrekareye 2 gay düşüyor, yorgunluktan takatim yoktu, yeni maceraları yeni güne bırakıp uyumak üzere Hosteldeki odama gittim..
      Arkadaşım Derin sanırım en az tartıştığım arkadaşım olarak listede ilk sırada yerini almıştır. İstanbuldan önce yaşadığım şehirde Burhan tanıştırmıştı bizi. Burhanla daha iyi anlaşırdı Derin. Uyumlu ve sakin biriydi. Her plana uyar, karşı gelmez, ses çıkarmaz, mod düşürmezdi. E kim istemezdi ki böyle bir arkadaşı? Tabi o zamanlar öyle olduğunu düşünürdüm onun da biriktirdiği şeyler olduğunu çok sonradan öğrendim. Küsmeli barışmalı bir arkadaşlığımız olmadı pek onunla bir olay dışında. Okulu bitirdikten sonra Çanakkaleye ailesinin yanına dönmüştü ve yalnız kalmıştı, çok sıkılıp bunalıyordu, her gün saatlerce telefonla konuşup birbirimize günlerimizi rapor ediyorduk, iş aramış bulamamış ve bir türlü İstanbul’a yerleşememişti. 2 3 ayda bir gelip gidiyordu, sonra bir geldiğinde cesaretini toplayıp arkadaşımızın arkadaşının arkadaşı olan Ferah’ın ( travesti)yanına yerleşmeyi önerdi. O da bu durumu kabullendi, yalnız ve mutsuzdu. Kimin ihtiyacı yoktur ki bir arkadaşa. Derin de onunla kalacak ve fuhuş yapmaya başlayacaktı. Ailesinin durumu gayet iyiydi, ona iş bile kurabileceklerini söylemelerine rağmen istemedi çünkü mutlu değildi, kendisi değildi, kaybedeceği hiç bir şey yoktu. Böylelikle hepimiz için yeni bir süreç başlamış oldu. Derinle sürekli dışarda vakit geçirirdik, Avmler,Sultanahmetler, Kapalıçarşılar, Taksimler derken İstanbulu tavaf ederdik... Derin’in yeni hayatında daha çok evde kalması gerekiyordu, sürekli birilerini ağırlamaya hazır beklemesi gerekiyordu ve Ferah olmadan plan yapamıyordu. Ben de Derinle vakit geçirmek adına onlara gidiyordum. Bir gün gittiğimde Zerrin ve Helin isminde iki travesti arkadaşları daha vardı ve kağıt oynuyorlardı. Ben de onlara katıldım. Çocukken hep büyüdüğümde travesti olacağımı zannederken, Show haberde ekranlarda olay çıkaran travestiler izlediğim zaman ekrana kitlenirken, hiç onlara bu kadar yakın olamamış ve bu kadar içlerinde olamamıştım..ben bile bir eşcinsel olarak onların hayatlarını ütopik bulurken birden içlerindeydim. Helin escort olup olmadığımı sordu. Ne escortu doğru dürüst sex yapacak birini bulamadığı zamanlar olan, özgüven sorunu olan kendini beğenmeyen biriydim. Sürekli maaşımdan para arttırıp estetik yaptırıyordum üstelik. Bana yabancı bir site adı verip üyelik açmamı söyledi. O gün biraz dönüm noktası oldu sanırım. Helin özgüvenimi yerine getirdi, boyun posun düzgün,yüzün güzel esmersin diye beni ikna etti. İkna olmaya o kadar hazırmışım ki eve gider gitmez üyelik açtım. En güzel ve en maskulen fotoğraflarımı çeken Ufuk yeniden fotoğraflarımı çekti derken, mesajlar, aramalar gelmeye başladı tek tük, ilk gittigimse bir kadindi. Sedef benim sınavım gibiydi, o beni beğenirse herkes beğenecek gibi hissediyordum, gittim, sex yaptık ve paramı aldım... 2 saat gibi bir sürede dünya kadar para kazanmıştım. Daha çok kişiyle görüşürsem daha çok kazanacak ve seyahatlerimi finanse edebilecektim.                        Aplikasyonlardan gelen mesajların hepsine cevap vermeye başladım. Özellikle 45 yaş üzeri GROWLr kullanıcıları benim için hedefti, ama ben o yaşlarda adamlarla hiç sex yapmamıştık, ereksiyon olabilecek miydim, onun da kolayı vardı, Cialis ( hızlı ereksiyon yapan ilaç) alacaktım.. Binlerce kilometre uzaktan woof gönderen, selam yazan erkeklere cevap verip yazışıyordum. Escort olduğumu söylediğimde neredeyse hepsi görüşmek istediğini söylüyordu. Bizim ülkemizdeki hacıbaba görünümlü adamlar Avrupa’da Amerika’da çatır çatır sex yapmaya devam ediyordu. Tony de bana Münih’ten yazmıştı ve escort olduğumu söylediğimde ara sıra İstanbul’a geldiğini, görüşebileceğimizi söylemişti. Travel planimde Barcelona yazısını görünce o tarihte kendisinin de Barcelona’da olacağını görüşebileceğimizi söyledi, akşam ertesi sabah görüşmek üzere haberleştik, Tony 45 50 yaşlarında yüzü çok kırışık ama aydınlık yüzlü bir adamdı. Sauna Gay Condal de buluşacaktık, gittim bisikletimi park edip geldim diye mesaj atarken gözlerini üzerimde hissettim, karşıdaki bir cafede oturmuş bana bakıyordu, hemen geldi, elimi sıktı ve içeri girdik, kimseye gebe kalmayan, her zaman kendi masrafını kendisi karşılayan ben, sauna giriş ücretim olan 18 euroyu ona ödetirken utandım, girip giyinirken gidip paramı istedim, gizlice paramı verdi, sanki uyuşturucu verir gibi elini elime kapatarak verdi ve ben de aynı gizlilikte alıp dolabıma koydum. Sonra içeri geçtik. Büyük ekranda porno film oynayan bir salona girdik, kısa bir öpüşmeden sonra önümde diz çöktü, koskoca adam önümde diz çökmüştü , adeta utanıyordum, bizi izlemeye gelen bir kaç adam daha olunca rahat edemedik ve kabine geçtik. Direk yüzüstü uzandı, üzerine uzandığımda ilacın etkisiyle yeterince serttim, git geller yaparak bir süre sonra boşalmış numarası yapıp boş kondomu peçeteye sararak el çabukluğuyla çöpe attım. Görevimi tamamlamıştım. Tony tam bir Avrupa beyefendisi, o zamandan beri hiç iletişimi koparmadık, ne zaman bir yere bilet almak istesem, hemen aldı, ne zaman bir destek istesem hemen gönderdi, bir kaç kez İstanbul’a geldiğinde de görüştük. Zamanla değersiz hissetme fantazilerinden haberim oldu. Ben onun sahibi, oysa benim çalışanım oldu, kızdım, azarladım, aşağıladım ( benim için çok zor oldu)hala görüşmeye devam ediyoruz. İlk yabancı müşterim Tony benim için hep çok önemli oldu. Sauna gay condalden Tony benden önce çıktı. Diğer saunalar gibi değildi burası, ya genç escortlar, ya da onlarla sex yapmaya gelen yaşlı gayler vardı. Biz buraya tesadüfen gelmiştik, buranın sadece escort gaysaunası olduğunu bu sayede öğrenmiştim, saunadan çıkıp bisiklete bindim, hostelime doğru pedal çevirirken, yanimdan patenli bir çocuk geçerken gözlerimiz kesişti, bir kaç kere daha bakınca ilerde bir yerde sağa çekip bekledim, hemen geldi ve tanıştık, sonra öpüşmeye başladık, evet yol kenarında ve insanların gözü önünde, kimse kafasını çevirip bakmıyordu bile, ne rahat yerdi bu Barcelona, bu günüm de böylelikle ve hızlıca geçti...
Artık iyice Barcelona’nın hızlı hayatına alışmıştım. Kahvaltıdan sonra meşhur Barcelonatte plajına gitmek için bisiklete atladım, Barcelona büyük ve kalabalık olmasına rağmen, mesafeler genelde kısa ve ulaşım çok kolay. Sadece gaylerin olduğu bir beach bulamadım, ekim ayında deniz çok sıcak değildi ama saatlerce güneşlenmek mümkündü, güneşlenirken de bir yandan uygulamalarımı açıp birileriyle tanışmak üzere arayıştaydım. Bugün saunaya gitmeyip gece bara çıkacaktım, gündüzü boş geçirmek olmazdı. Growlrdan tatlı bir bear mesaj attı, sevgilisine bir grup sürprizi yapmak istediğini söyledi, sevgilisi Paulo da çok yakışıklıydı, onlara gitmeye karar verdim, Roberto 30ların ortasında, Pauloysa başlarındaydı. Konumları kaldığım hostele de çok yakındı, eski bir apartmanın ikinci katında , bizim en dar apartman merdivenlerinden daha dar olan, iki kişinin yanyana geçemeyeceği kadar alandan 2 kat çıktım. Kapıyı Roberto açtı, fotoğraftakinden daha hoştu, porno filmlerindeki adamlara benziyordu, Paulo ise tertemiz yüzlü bir adamdı ve üzerinde sadece tshirt vardı, altındaysa hiç bir şey yoktu, boxer bile giymemişti,oysa ne ayıptı, biz en düzgün en temiz elbiselerimizle kolimizi ( sex partner) bekler, sonra bir elektriklenme olursa soyunurduk..Beraber yaşadıkları evleri küçücüktü, 37 ekran bir tüplü tv, çift kişilik bir deri kanepe, ikinci kişinin sığamayacağı bir Amerikan mutfağı ve büyük bir piyano vardı.  Kanepeye oturduktan sonra Paulo gelip kucağıma oturdu ve bacaklarını belime doladı, dudağıma yapıştı, ve sonra hemen pantolonumu çıkarıp gömüldü ön tarafıma, o sırada Roberto çırılçıplak kalmış bir ofis sandalyedesine benzer bir şey üzerinde geriye kaykılmış, mastürbasyon yapıyordu, benim için o daha çekici geliyordu. Sonra yanımıza geldi ve sevgilisinin dudaklarına yapıştı, e beni kim öpecekti? Ben onların sex oyuncağı mıydım? Sadece ara sıra yüzüme bakıp guapo guapo (yakışıklı) diyorlardı, e bu bile yeterdi, bir çift iyi söz duyduğumuz mu vardı.. Paulo ağzıyla kondomu taktı bana ve yüzüstü uzandı ,bacaklarını ayırdı, çok genişti ve zevkle inliyordu, sonra Roberto da gelip benimle aynı yere girdi, Roberto’nun bana dokunması çok iyi gelmişti, onu öpmeye başladım, üçümüz arasında mükemmel bir uyum vardı, derken boşaldık. Herkes çok mutluydu, Roberto herkese kahve verdi ve kahvemizi beraber içtik, ilk kez ciddi anlamda bir grup deneyimim olmuştu( 3 kuzen gelen Kuaför Berhan’ı saymazsak tabi).. çıktığımda Tinderdan eşleştiğim İsmail mesaj attı. Faslıydı ve çok yakışıklıydı, tamam o halde akşamüzeri görüşelim dedim, La Rampla da anlamsiz şekilde gezip bir şeyler yedikten sonra ona gittim, küçücük vintage eşyalarla dolu evi çok pisti, ayakkabı bile çıkarılmadan giriliyordu, o da beni üstünde yarım kollu bir tshirt altında hiç bir şey olmadan karşıladı ve birinci dakikada dudaklarıma yapıştı, bedenini tanımaya başladıkça kalça arasını gördüğüm anda bırakmak zorunda kaldım. Arkadaşım EmirCan kapmıştı yine kimden bilinmez bir Conduloma Accuminata ( anal siğil) . Genital bölgede et benine benzer oluşumlar olduğunda uzun bir tedavi ve soğuk lazerle yakılma gibi bir süreç gerekiyordu. Emircan da özgüven sorunu olan biri olarak Parklarda evsizlerle, hamamlarda yaşlılarla, umumi tuvaletlerde kimsesizlerle sex yapmaktan vazgeçmeyen bir arkadaşım olduğu için bütün hastalıkları deneyimlemiş , tüm süreci bizlerle paylaşmış biriydi. Bu durumda benim de bırakıp gitmem gerekirdi. Bıraktım ve çıktım. 
SAUNA CASANOVA

          Biraz dinlendikten sonra upuzun gay bar listesi olan Barcelona’da gitmek için Fetish Hard Bar olan Berlin Darkı seçtim, girişini çok zor buldum, Cumartesi gecesi 2de açılıyordu. Giriş 12 euro ve bir içki dahildi. Sadece pub gibiydi. Buranın neresi bir fetish clubtu, içkimi içerken koridorun sonunda bir kapı ve giren çıkan insanlar gördüm, hemen ilerledim, loş bir ışık ve yüksek sesli olmayan bir tekno müzik vardı, bir nezaret ya da bir zindanı andırıyordu, ben Tekyöne ( İstanbul da bir gay bar) gider gibi gelmiştim, bir jean bir tshirt. Gelenler deri elbiseler,kemerler, tasmalar, maskerlerle gelmişti. Elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemedim. Köyden şehre gelmiş bir kız gibi insanları  ve modern şehir hayatını gözlemliyordum,birisi gelip hemen ellemeye çalıştı , yavaşca elini uzaklaştırdım, deri köpek maskesi takmış bir adamın boynuna tasma geçirmişlerdi , yerde su içiyordu. Nasıl bir fantaziydi bu, bir başkası deri bir tulum giymişti, sadece kalça kısmı açıktı, bir kilolu Bakkal Rıza amca tipinde bir adam sandığın üzerine uzanmış ve erkekliğini açmıştı, bir başkası da onu ağzına hapsetmişti. Bir Cumartesi barına göre çok sakin değil miydi, maksimum 14 15 kişi vardı, ilgi çekici bulmuştum ismini ve yorumlarını ama beklediğim kalabalığı bulamamıştım, çok yorgundum başka bir bara gidecek gücüm de yoktu. Pazar sabahı onca yorgunluğa rağmen erkenden kalkıp bir şeyler atıştırdım, napsam diye düşünürken yine Roberto mesaj attı,Paulo uyuyor gelsene , uyandığında ona sürpriz yapalım dedi. Bu kez yatak odalarına girdim, o kadar küçük bir odaydı ki, duvarlarda gömme dolaplar vardı, Paulonun yanına uzandım, uyanınca birden gülümsedi ve sevişmeye başladık, biz olsak, aman ağzımız kokar, aman bi duş alayım deriz, ne kendiyle barışıktı şu ispanyollar..aynı yatakta hepimiz birbirimize sarılmıştık, ne kadar mutluyduk, ne kadar mutluydular, az sonra ben gidecek ve yine yalnızlığıma devam edecektim, onlar hala mutlu kalacaktı.. onlardan çıktıktan sonra tek başıma yürüdüm, müzik dinledim ve son bir kişiyle daha buluşmaya karar verdim. Barcelona’da biriyle buluşmak için karar vermek yeterliydi, yüzlerce gay vardı. Bu seferki 28 yaşında 170 boylarında sempatik yüzlü gür saçlı bir çocuktu, kapıyı açtığında keldi. Burda da varmış bu kandırmacalar. Kel diye gidecek değilim ya... protezli ya da shoplu fotoğraf kullanılanıyormuş demek ki. Bu sefer çok büyük ve güzel bir evdeydim. Direk yatak odasına geçtik, topaç gibiydi, dudaklarımdayken kucağıma zıpladı, ellerimi beline doladım, ne güzel bakıyordu gözlerime, İstanbul’da bulamadığım ilgiliyi bakışı burda bulmuştum resmen, bir hafta ne çabuk geçti, yorgunluktan bitmiş durumda havaalanına gittim ve uçağımı beklemeye başladım. 
         Barcelona ya gelmek isteyenlere önerim mekan araştırmalarını güzel yapmak. Onlarca gay bar onlarca sauna ve publar var. Mekansal  deneyimlerden çok, tanıştığım insanlarla deneyimlerimin baskın olduğu Barcelona’ya tekrar gelmeyi düşünmem sanırım...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KATAR'DA GAY OLMAK- DOHA GAY LIFE

ALMANYA'DA GAY OLMAK- BERLIN GAY LIFE