UKRAYNA GAY LIFE- KHARKOV GAY HAYATI

  UKRAYNA GAY LIFE- KHARKOV GAY HAYATI

        Misirdan geleli 2 ay olmamiştı ve ben artık sürekli yeni yerler görmek istiyordum.. sürekli bilet bakıyor,  planlar yapıyordum. Artık hayatım sadece yurtdışı gezilerine endeksliydi. İşyerinde bilet bakarken Ukrayna Kharkov’a bir hafta sonrasına bilet buldum ve iş arkadaşım Azra ‘da benimle gelmek istedi. Benim her ne kadar gay olduğumu bilse de pek dillendirdiğimiz bir muhabbetimiz yoktu. Biriyle beraber gezme planları da iyi gelmeye başladı, hayatım artık monoton değildi, yeni yerler görmek, yeni kültürler öğrenmek, yeni yemekler tatmak ve belki de sanırım en önemlisi olan yeni erkekler tanımak... gün geldi çattı ve havaalanında buluştuk. Eğlenceli bir uçuş oldu ve şehre inip bir taksiciyle anlaştık. 

       Ukrayna sonradan kurulan bir devlet olduğu için bana daha çok Rusyadaymışım gibi geliyor. Taksideyken şehri izleyip şaşırıyoruz, Yurtdışı sonuçta böyle eski olur mu, heryer mükemmel olmalı, modern olmalı... senelerce bu algıyla yaşadık. 92 Model Lada Samaralar, Murat 124 benzeri otomobiller, teneke yığını otobüsler, 60 70 seneyi devirmiş tramvaylar , eski evler, tarihi yapilar derken tam bir 90lar İç Anadolu şehri gibiydi Kharkov..  Otelimize giderken daha ilk gördüğü erkekten hoşlanan kezban sanacaksınız belki beni yine ama taksi şöförü inanılmazdı. Türkiye’de olsa bu çocuk ne patlardı, barlara koysan azgın gayler parçalardı... 

      Kharkov çok yerel bir şehir. Türkiyenin Konyası Adanası gibi. Hiçkimse İngilizce bilmiyor, insanlar kaba, öfkeli,saygısız.. bir kahve alabilmek için bile uğraşı veriyoruz . En son dayanamip hem öfkeli hem İngilizce bilen birine dayanamayıp soruyorum sizin derdiniz ne diye böylesiniz diye: Ukrayna’da şartların kötü olduğunu, çok çalıştıklarını , az kazandıklarını söylüyor, bizde de çok farklı değil aslında. Azra yine de çok sevdi şehri. Her bir yapının önünde onlarca fotoğraf çektirse de benim için sıkıcı geçmiyor. 

     Programlardan 3 5 kişiyle yazışıyorum gizli saklı ama aman aman tipim olan biri yok. Kara kaşlı , kara gözlü esmer yapılı biri olarak ben onların daha çok tipiyim sanırım.. ben de kendim gibi birini aradığım için pek de buluşulası biri denk gelmiyor. Gelse de yalnız değilim. Aynı odada kalıyoruz . 

        Mekan olarak tek tespitim 2 tane şubesi olan Starbucks’ın Ukrayna versiyonu Aroma Kava. Şehirdeki Grindr kullanıcılarının yüzde 80i akşam 2 Aroma Kava’dan birinde en az 4 saat oturuyor ve etrafı kesiyor. 3. akşam otele döndükten sonra Lübnanlı bir öğrenciyle yazıştım. Arkadaşım Gökhan’la henüz tanışmadığım ve Lübnanlılar hakkında hiç önyargım ve tespitim olmadığı için ve tipim olduğu için, Azra oteldeyken buluşmaya gidiyorum. Merkezi bi yerde buluşup kahvemizi alıp ( o ısmarladı) Taras Shevchenko Monument parkında yürüyor muhabbet ediyoruz . E yalnız yaşıyorduysa niye bu parkta yürüyoruz, kesin benden hoşlanmadı, e benden hoşlanmadıysa niye basıp gitmiyor boş boş konuşuyor, e niye parkta öpmeye çalışıyor. Sanırım buranın en hımhım gaylerinden biriyle tanışmışım. Bundan iş çıkmaz diyip otele geçiyorum. Planımızda 4.gün Kiev’e gitmek vardı ama çok uzak olduğu ve iyi planlama yapamadığımız için gidemiyoruz, zaten dönüş biletimiz de burdan. Burda 3 4 gün daha kalacağız ve Kharkov’da bir otelin banyosundq hala Mısırda yaşadıklarımı düşünüp boşalmak çok aptalca.. artık mutlaka birileriyle tanışmam lazım. Otelde günümüz doldu ve bir aparta geçtik. Ne kadar da müsait birini çağırmak için. Yüksek libido beni huysuzlaştırmaya da başladı. Napıp edip bir şeyler yapmalıydı, Ukrayna’dan eli boş dönmeye niyetim yoktu...

        Ertesi gun Valerie ile yazistim . Valerie tam bir Rus erkegi, 27 yasinda sarışın, 185boyunda,90 kilo. Gayet hoş görünüyor, üstelik de aktifmiş. Bakalım Ukraynalılar da bizim gibi mi aktif gerçekten mi aktif. Yalnız yaşamıyormuş ve yer yoksa görüşmeye de gerek yok dedi. Azra kuaföre jel tırnak yaptırmaya gittiği an Valerieye yazdım ve 15 dakika içinde geldi . Yüzü bebek gibi, vücudu tam bir erkek gibi. Siyah baskılı bir tshirt giymiş, altında açık mavi bir kot var. Belirgin olmayan bir bulge var. Odaya girer girmez dudaklarıma yapıştı. Gözleri öylesine güzeldi ki gözlerinin içine bakıyordum sürekli, Rus olmanın verdiği soğukluk onda da fazlasıyla vardı. Bi kere gülümsemesini istedim o anda içim aktı resmen. Çok güzel bir sex yaptık, elbette bir sınırı yoktu. Gittikten sonra hep iletişimde kalmak isteyeceğim hatta İstanbul’a gelmesini bile isteyeceğim biriydi ama ondan ses çıkmadı. E ben mi yazsaydım, elbette yazdım, cevap alamadım. Sonrasında Lviv Handmade chocolate isimli butik cafede Azra beni bekliyordu, gevşemiş, rahatlamış ve huysuzluğu geçmiş biri olarak arkadaşımın yanına gittim ve şehri keşfetmeye devam ettik. 

        Ukrayna gece hayatı heteroseksüeller için çok hareketliti fakat Rusların homofobisinden dolayı eşcinseller için rahat değil. Sadece programlardan bir kaç kişi ile tanışıp görüşebilirsiniz. Genelde yerleri yok, oteller misafir kabul ediyor, sorgulayan ,kontrol eden yok. Grindr ve hornet kullanımı yaygın. Scruff ve Growlr kullanan pek yok. Ruslar hissiz ve bedensel olarak çok çekici değiller. Diğer Avrupalılar gibi Türkler ya da araplar için de yanıp tutuşmuyorlar... İlla Ukrayna’ya gitmek isteyenler için bir dünya şehri ve eşcinsel mekanları olan Kiev’i öneririm...